K-L-M-N
Perş. 15 Mart 2007 - 18:52
K
Keçe:Yünün tepilmesiyle yapılan bir tür kumaş.
Keçe delen:İnce ve sürekli yağmur.
Kelek:Koyun , keçi gibi hayvanlara takılan tenekeden yapılmış çan.
Kelep:Büyük iplik çilesi.
Keler:Semender
Keme:Büyük fare , sıçan.
Kemsük:Elma , armut vb. meyveler yendikten sonra kalan kısmı.
Kencotu:Sarı renk.
Kenef:Tuvalet
Kerenti:ğaç yaprağı kesmek için kullanılan bir orak çeşidi.
Kerme:Hayvan dışkısı.
Kemrelik:Hayvan dışkısının biriktirildiği yer.
Kepelek:1-Kelebek. 2-Sığırların ciğerlerinde gelişen bir parazit nedeniyle oluşan hastalık.
Kerenti:Yaprak kesmeye yarayan orak.
Kerkmek:Belini ileri geri hareket ettirmek.
Kertmek:Ağacı baltayla yaralamak.
Kesilmek:Yorulmak.
Keşik:Nöbet, sıra.
Keşkek:Et , buğday, fasulye gibi malzemelerin ezilmesiyle yapılan bir yemek.
Keşkek olmak veya keşkeği çıkmak:Ezilmek.
Kılıç:Yer tezgahında dokuma yapılırken atkı iplerini sıkıştırmak için kullanılan bir tarafı ince diğer tarafı kalın ,ağaçtan yapılan araç
Kırkayak:1-Çok fazla sayıda bacağı olan böcek çeşidi. 2-Kurnaz kişi.
Kokulu üzüm:Siyah renkli, budanmayan, ağaçlara sarılan üzüm çeşidi.
Koyun gözü:Unutma beni çiçeği.
Körse:Bileği taşı.
Kötek:Dayak atmak için kullanılan odun.
Közmeklik:Hayvan gübresini dışarı atmak için ahırda bulunan küçük delik.
Kulak vermek:Dinlemek.
Kuşak tokası:Kuşağın ucuna takılan özel şekilde yapılan bir çift püskül.
Kuş pancarı:Yemeği yapılan bir ot türü.
Kuşak üstü bağı(Bel bağı , kılıf bağı isimleri de verilir): Peştamalın üstüne bağlanan , yer tezgahında dokunan, uçlarına püskül takılan aksesuar.
Kuzu göbek:Yenen bir mantar türü.
Kül çiçeği:Havada uçuşan kül taneleri.
Külek:Tahtadan yapılan kova.
Külür:Tanesi yenilen bezelye cinsi.
Kürt vurup cıngan oynamak:Etrafı dağıtarak ve gürültü yaparak oyun oynamak.
Kürümek:Sıyırmak, temizlemek..
Kütür:Saç üstünde yapılan mısır ekmeğinin ortası.
Küy:Kavga.
Küzü:Yer tezgahında dokuma yapılırken kullanılan , iplerin belli bir sırada nakış oluşturacak şekilde bağlandığı çubuk parçası.
L
Lale:Köpeklerin boğazına takılan çivili tasma.
Lavaş:Pide.
Levlek:Yenen bir mantar çeşidi.
Lığ(I uzun söylenir):Suyun dibine çöken ince kum.
Lobut:Hantal, kaba saba.
Lös lös:Uyuşuk.
M
Mağazu(a uzun söylenir):Hayvan yiyeceği konulan samanlık.
Mahana:Bahane
Manca:Sulu yemeği.
Manus:Her tarafı beyaz koyun.
Matkap: Yere kazık çakmak için geniş ve büyük delik açmak için kullanılan 1-2 m uzunluğunda ucu sivri ve kalın demir çubuk.
Marul çiçeği:Baharda açan çuha çiçekleri.
Matırga:Taş kırmada kullanılan küçük tokmak.
Maslahat:İstek.
Mayalık:Sütünden yararlanılan sığır.
Meci:İmece için gelen kişi.
Mektep:Okul.
Menük:Oval şeklili ip yumağı.
Meram:istek,amaç.
Merek:Küçük samanlık.
Merekmen:Merdiven.
Meşebe:Maşraba.
Mezere:Güzlek.
Mık:Çivi.
Mile:Misket.
Mıtız:Cimri.
Minnet:Hayalet.
Miras:Bilye oyunu.
Mudara:Sağlam olmayan, zayıf.
Mudara etmek:Yardım istemek, muhtaç olmak.
Muhanet:Korkak.
Mundar:Kendiliğinden ölmüş ve eti yenmeyen hayvan.
Murçuk:Karalahananın ilkbahardaki çiçekleri.
Mükem:Sağlam.
Müzevir:Laf taşıyan kişi.
N
Na:Al, buyur.
Nafile:İşe yaramaz.
Nakıs:Eli sıkı, cimri.
Nalgun:Yol parası.
Nalit:Lanet.
Neav(E ve a beraber ve uzun söylenir):Ne var, ne oldu?
Keçe:Yünün tepilmesiyle yapılan bir tür kumaş.
Keçe delen:İnce ve sürekli yağmur.
Kelek:Koyun , keçi gibi hayvanlara takılan tenekeden yapılmış çan.
Kelep:Büyük iplik çilesi.
Keler:Semender
Keme:Büyük fare , sıçan.
Kemsük:Elma , armut vb. meyveler yendikten sonra kalan kısmı.
Kencotu:Sarı renk.
Kenef:Tuvalet
Kerenti:ğaç yaprağı kesmek için kullanılan bir orak çeşidi.
Kerme:Hayvan dışkısı.
Kemrelik:Hayvan dışkısının biriktirildiği yer.
Kepelek:1-Kelebek. 2-Sığırların ciğerlerinde gelişen bir parazit nedeniyle oluşan hastalık.
Kerenti:Yaprak kesmeye yarayan orak.
Kerkmek:Belini ileri geri hareket ettirmek.
Kertmek:Ağacı baltayla yaralamak.
Kesilmek:Yorulmak.
Keşik:Nöbet, sıra.
Keşkek:Et , buğday, fasulye gibi malzemelerin ezilmesiyle yapılan bir yemek.
Keşkek olmak veya keşkeği çıkmak:Ezilmek.
Kılıç:Yer tezgahında dokuma yapılırken atkı iplerini sıkıştırmak için kullanılan bir tarafı ince diğer tarafı kalın ,ağaçtan yapılan araç
Kırkayak:1-Çok fazla sayıda bacağı olan böcek çeşidi. 2-Kurnaz kişi.
Kokulu üzüm:Siyah renkli, budanmayan, ağaçlara sarılan üzüm çeşidi.
Koyun gözü:Unutma beni çiçeği.
Körse:Bileği taşı.
Kötek:Dayak atmak için kullanılan odun.
Közmeklik:Hayvan gübresini dışarı atmak için ahırda bulunan küçük delik.
Kulak vermek:Dinlemek.
Kuşak tokası:Kuşağın ucuna takılan özel şekilde yapılan bir çift püskül.
Kuş pancarı:Yemeği yapılan bir ot türü.
Kuşak üstü bağı(Bel bağı , kılıf bağı isimleri de verilir): Peştamalın üstüne bağlanan , yer tezgahında dokunan, uçlarına püskül takılan aksesuar.
Kuzu göbek:Yenen bir mantar türü.
Kül çiçeği:Havada uçuşan kül taneleri.
Külek:Tahtadan yapılan kova.
Külür:Tanesi yenilen bezelye cinsi.
Kürt vurup cıngan oynamak:Etrafı dağıtarak ve gürültü yaparak oyun oynamak.
Kürümek:Sıyırmak, temizlemek..
Kütür:Saç üstünde yapılan mısır ekmeğinin ortası.
Küy:Kavga.
Küzü:Yer tezgahında dokuma yapılırken kullanılan , iplerin belli bir sırada nakış oluşturacak şekilde bağlandığı çubuk parçası.
L
Lale:Köpeklerin boğazına takılan çivili tasma.
Lavaş:Pide.
Levlek:Yenen bir mantar çeşidi.
Lığ(I uzun söylenir):Suyun dibine çöken ince kum.
Lobut:Hantal, kaba saba.
Lös lös:Uyuşuk.
M
Mağazu(a uzun söylenir):Hayvan yiyeceği konulan samanlık.
Mahana:Bahane
Manca:Sulu yemeği.
Manus:Her tarafı beyaz koyun.
Matkap: Yere kazık çakmak için geniş ve büyük delik açmak için kullanılan 1-2 m uzunluğunda ucu sivri ve kalın demir çubuk.
Marul çiçeği:Baharda açan çuha çiçekleri.
Matırga:Taş kırmada kullanılan küçük tokmak.
Maslahat:İstek.
Mayalık:Sütünden yararlanılan sığır.
Meci:İmece için gelen kişi.
Mektep:Okul.
Menük:Oval şeklili ip yumağı.
Meram:istek,amaç.
Merek:Küçük samanlık.
Merekmen:Merdiven.
Meşebe:Maşraba.
Mezere:Güzlek.
Mık:Çivi.
Mile:Misket.
Mıtız:Cimri.
Minnet:Hayalet.
Miras:Bilye oyunu.
Mudara:Sağlam olmayan, zayıf.
Mudara etmek:Yardım istemek, muhtaç olmak.
Muhanet:Korkak.
Mundar:Kendiliğinden ölmüş ve eti yenmeyen hayvan.
Murçuk:Karalahananın ilkbahardaki çiçekleri.
Mükem:Sağlam.
Müzevir:Laf taşıyan kişi.
N
Na:Al, buyur.
Nafile:İşe yaramaz.
Nakıs:Eli sıkı, cimri.
Nalgun:Yol parası.
Nalit:Lanet.
Neav(E ve a beraber ve uzun söylenir):Ne var, ne oldu?
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz